Her yaş için balık

Zengin içeriğiyle balık, her yaşta ve her mevsimde tüketilmesi tavsiye edilen mucize bir besin. Kısa sürede hazırlanabilen deniz ürünleri Pınar güvencesiyle sofralarda yerini alıyor.

Mucize besin var mı? sorusunun cevabı her zaman merak edilir. Zihnin ve bedenin gelişimine katkı sağlayan, hastalıklardan koruyan, kilo problemlerine yol açmayan deyim yerindeyse vücudumuza "ilaç gibi" gelen bir besin... Bu sorunun cevabı kısa ve net biçimde "balık" olarak verilebilir. Balığı mucize besin yapan pek çok özelliği var. Hamilelik döneminde sıklıkla tüketilmesi tavsiye edilen balık, henüz doğmadan sağlıklı bir gelişlim için tüketilmesi şart olan besinlerden biri. Doğum sonrasında da bebek, çocuk, genç, yaşlı insanın her döneminde hayatında yer alması gerekiyor. Modern tıp anlayışlı hastalıkları iyileştirmek yerine insanların hastalanmamasını sağlamayı amaç edindiğinden; balık hayatımızın olmazsa olmaz besinlerinden biri. Sağlığımızı kaybetmemek için uzmanlar haftada en az iki kere balık yenilmesini tavsiye ediyor. Çünkü balık, mineraller (fosfor, kalsiyum, potasyum...), A, B, E vitaminleri, özellikle Omega-3 ve doymamış yağlar açısından zengin bir besin kaynağı. Yapılan araştırmalara göre Omega-3 yağ asitlerinin iyi kolesterolü artırıp kötü kolesterolü düşürdüğü ve buna bağlı kalp rahatsızlıklarını, ayrıca kanseri ve daha birçok hastalığı önleyici etkisi olduğu tespit edilmiş. Ortalama yağ içeriği kırmızı ete oranla yüzde 20 daha az olan balık düşlük kalorili diyet uygulayanlar için de harika bir besin.

Omega-3
Balıkta bulunan Omega-3 grubu yağlardan sentezlenen yağ asitlerinin yüksek kan basıncı, trigliserit (vücutta en yaygın vücut yağı şekli) ve kolesterol seviyelerini düşürdüğü ve damarlarda anormal kan pıhtılaşmasından ve yağ tortularından kaynaklanan hastalıkları azalttığı biliniyor. Omega-3 grubu yağlar kalp hastalıkları riskini azaltmalarının yanı sıra beyin fonksiyonlarının sağlıklı olarak gerçekleşmesine katkıda bulunur. Beyin ve kırmızı kan hücrelerinin yapımında görev alırlar.

Vücudun enfeksiyonlara karşı korunmasını sağlarlar. Balığın kas ve yağ yapısı diğer et ürünlerine göre çok daha dayanıksız olduğundan balık, avlandığı andan itibaren bozulmaya başlar. Bu nedenle dondurulmuş deniz ürünleri kısa sürede tüketilmeyen taze balığa göre çok daha sağlıklıdır. Uygun olmayan koruma şartlarında balığın bozulması daha da hızlanır. Ancak avlanan deniz ürünleri hızlı şekilde dondurulduğunda bozulmada etkin olan enzimlerin aktivitesi durdurulur ve bozulma yavaşlatılır. Böylece dondurulmuş deniz ürünleri taze balığa göre daha uzun süre saklanabilir. Bu nedenle dondurulmuş deniz ürünleri kısa sürede tüketilmeyen taze balığa göre çok daha sağlıklı. Her zaman ilklere imza atmış olan Pınar, Türkiye'nin ilk entegre balık çiftliğini kurarak 1985'ten bu yana leziz ve sağlıklı Çeşme çipura ve levreğini yetiştirmektedir.

İç ve dış pazarda yüksek miktarda dağıtım gerçekleştiren Pınar, Akdeniz ülkelerinin kültür balıkçılık işletmeleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Pınar, işlenmiş ve hazır deniz ürünlerinde de yine bir ilki gerçekleştirerek sağlıklı doğal deniz ortamında yetiştirdiği ve en sağlıklı koşullarda temin ettiği deniz ürünlerini ileri teknolojiyle ve steril şekilde işleyerek, enzimsel bozunma aktivitesi ilerlemeden şoklama yöntemiyle ürünleri dondurup sağlıklı ve uzun ömürlü ambalajlarda paketliyor.

Pınar temizlenmiş, kullanıma hazır deniz ürünlerini, özel kaplamalı ve pişirilmiş ayrıca ısıtılarak yenmeye hazır hale getirerek restoran lezzetindeki hazır yemek konseptini her mevsim sofralarımıza taşımakta. Pınar ile balık yapmak artık çok kolay. Kılçığıyla, temizliğiyle uğraşmadan, kısa sürede hazırlanabilen nefis deniz ürünleri Pınar güvencesiyle sofralarda yerini alıyor. Mezgit, sardalya, hamsi, Çeşme iç midyesi ve midye dolması, kalamar ve karides ile her mevsimde aynı lezzet ve kalite Pınar güvencesiyle sunuluyor. Pınar'ın lezzet yolculuğu her geçen gün artan lezzetli, sağlıklı, pratik ürün çeşidiyle devam ediyor.